Hamza Hekimzade Niyazi (1889-1929)
Yeni çağ Özbek edebiyatının temsilcilerinden biri, şair ve dramaturg, bestekar ve yönetmen, eğitimci-pedagog ve toplum önderi Hamza Hekimzade Niyazi 6 mart 1889 yılında Kokan şehrinde tabip bir ailede doğdu. Hamza önce eski okul ve medreselerde okuyup Fars, Arap dillerini, Rus-tüzem okulunda ise Rus dilini öğrendi.
Hamza’nın sanatsal çalışmalara olan ilgisi erkenden başladı. Hamza 1903-1914 yıllar arasında Niani mahlası ile 197 tane şiir yazıp onları el yazma (senaryo) divanı şekline getirdi. Bu divanı teşkil eden şiirlerinde Hamza, Özbek mümtaz edebiyatı geleneklerinin devamcısı olarak ortaya çıktı.
O 1909-1910 yıllarında Taşkent’te bulunduğunda Münevver Hafız, A. Evlani, S. Rahîmi gibi eğitimciler ile tanışıp onların etkisiyle Ceditçilik hareketine katıldı. Her şeyden önce Taşkent, Mergilan ve Kokan’da yeni usul okullar açıp öğretmenlik yaptı. Ayrıca bu okullar için “Hafif Edebiyat”, “Okuma Kitabı”, “Kıraat Kitabı” gibi ders kitapla da yazdı. Ve nihayet kendi şiir ve dramlarında, sosyo-politik konulu makalelerinde öz halkını irfana davet etti.
1915-1916 yıllarında yayınlanan “Milli Şarkılar” için ulusal şiirler dergisi, “Beyaz gül”, “Kırmızı gül”, “Sarı gül” gibi şiirlerinde ve “Yeni Saadet” gibi mensur eserlerinde onun eğitimcilik fikirleri daha da fazla ortaya çıktı. Hamza o devirde yazılan “ Ağla Türkistan”, “Sonuçsuz Türkistan”, “Vatandaşlarıma Hitap”, “Derdine derman istemez” gibi şiirlerinde halkın ruhsuz ve “hançer soksan kanı çıkmaz” hale geldiğinden şikayet eder. İnsanları hurafe (boş inanç) ve cehalet batağından çıkıp terakki eden halklar sırasından yer almaya davet etti. Bununla birlikte “İlim hidayeti”, “Nurmuhammed hocanın küfür hatası”, “Öç” ve “Zehirli hayat” gibi ilk dramlarında da zülüm ve hurafeden kurtulmanın tek yolunun eğitimle olacağı fikrini ileri sürdü.
Hamza eserlerinde 1916 yılındaki gündelikçiliğe alma olaylarını da yansıttı. Onun “Safsar Gül” (1917) şiirler antolojisi ve “Loşman faciası” (1916-1918) trilojisi bu anlamda önemli eserleridir.
Şubat 1917 yıl devriminden sonra Hamza’nın dünya görüşü değişime uğradı. O bazen işçiler bazen de muhtariyetçiler tarafına geçti. Türkistan muhtariyeti tarumar edildikten sonra Bolşevikler tarafına geçip gezici dramatik grubu ile vatandaşları savaş cephelerinde çağırdı. 1917 yılında yazdığı “Zengin ile Hizmetçi” dramını ve ayrıca pekçok devrim şiiri yazdı.
Bu devirde o “Kim doğru” (1918), “ İftiracılar faciası” (1918) gibi piyesleri yazdı.
Faaliyet dairesi çok geniş olan Hamza 20. Yüzyıl başlarında Harezm Halk Cumhuriyetine gidip okul ve eğitim işleri ile meşgul oldu. Oradan döndüğünde sadece eserleri ile meşgul olmak için köyüne gitti ve dramatik icadının en değerlisi olan “Meysere’nin İşi”, “Ferace Sırları” (1926) eserlerini yazdı.
Hamza Ağustos 1928 yılında Şahımerdan’a gönderildi. Orada medeni işler ve kadınlaın özgürlüğü meseleleri ile meşgul oldu. 18 mart 1929 yılında burada feci bir şekilde hayatını kaybetti.
27 Şubat 1926 yılında Hamza’ya “Özbekistan Halk Yazarı” unvanı verildi. Hamza eserleri dünya halk dillerine tercüme edildi. Günümüzde Hamza Hekimzade Niyazi adı şehir, ilçe, okul, sokak, tiyatro, metro durağı ve kütüphanelere verilmiştir.