Şakir Süleyman (1900-1942)
20.yüzyılda Özbek sosyo-kültürel ve milli edebi hareketlere aktif olarak katılan ziyalı (aydın) kişilerden birisidir. Süleyman 1900 yılında Kokand’da nevruz bayramı günü doğmuştur. Şiiriyat ve nesir ile ilgilenmiş,edebiyat eleştirmeni ve publisist birisi olarak, aydınlanma gayelerini yaymak için yoğun çaba göstermiştir.
19.yüzyıl birinci ve ikinci yarısında bir dizi şairi yetiştiren Kokand, edebi ve manevi nüfuzunu 20. yüzyılın başında da sürdürüyordu. Şakir bu nüfuzun edebi ve sosyal faaliyetlerinden etkilendi. 1916 yılına kadar yeni usuldeki mekteplerde okudu daha sonra Orenburg’daki “Medrese-i Hüseyniye” de tahsiline devam etti. Arapça, Farsça ,Rusça öğrendi. Türkye Türkçesi ve Tatar Türkçesine vakıf oldu. Bütün bu dillerde yayınlanan gazete ve dergilerle tanışma fırsatı buldu.
Ekim (1916-17) devrimi sonrası Özbekistan’a döndü ve aydınlanmacılık faaliyetlerini yaymaya başladı. 1922-26 yılları arasında önce Moskova’daki “İşçiler Fakültesi”nde, sonra “Krupskaya Eğitim Akademisi”nde okudu. Bu süreçlerden sonra Şakir Süleymanov, edebiyatçı, tercüman, şair, eleştirmen, hikaye yazarı, derslik ve el yazmaları müellifi özellikleriyle tanınmaya başladı. Yazdığı onlarca makalede halkını aydınlığa kavuşmaya ve medeniyete davet ettiği görülür. “Katil”, “Hüküm”, “Parazitler”, “Yamo ile Hamo”, “Fermaze Atası” (Fermaze’nin Babası) gibi hikayelerinde yeni devir için geleneksel hayata karşı mücadeleyi ve savaşmayı tasvir etmiştir.
Şakir Süleyman kendi döneminde bir şair olarak şöhret kazanmaya başlamıştı. Onun 1926 da “Erk Kuyları” (Özgürlük melodileri), 1928 de “Galebe Marşı” (Zafer Marşı), 1932 de “Devr Haykırığı”(Devir Haykırışı) gibi yazdığı şiiri ve destanlarda “Yeni Hayat“ın sevinç ve kaygılarına halkı gür bir sesle çağırmıştır. Onun “Dış Ülkelerin Doğusu” adı altında ele aldığı eserler büyük önem arz etmektedir. Bunlar arasında “Külleri Göklere” şiiri Hindistan halkının sömürgecilere karşı verdiği savaş ve mücadele anlatılmıştır.
Şakir Süleyman’ın hayatında pedagojik faaliyetlerin de önemli bir yeri vardır. O, ortaokul ve üniversite için derslikler yazmıştır. Burada Fıtrat, Çolpan, Mirmuhsin, Sofizade ve Hamza’nın sanatına ve eserlerine ait değerli bilgiler verilmiştir. Süleyman’ın komşu ülkelerin (Sa’di, İbrahimov, Hadi Toktaş, Hasan Tüfan, Ayni, Lahuti gibi) edebi ve ilmi temsilcileri hakkında verdiği malumatlar, ülkelerarası kardeşliği, dayanışmayı, edebi iletişimi pekiştirmek için büyük bir görev ifa etmiştir.
Sosyal ve bilimsel faaliyetlerinin iyice yoğunlaştığı bu dönem 2.Dünya Savaşı yıllarına denk gelir. Bu yıllar Sovyetler Rejiminin aydın soykırımı yaptığı yıllardır. Bu fırtınanın nefesi Şakir Süleyman’a da nefesi bulaşır. 25 Ağustos 1941 tarihinde tutuklanır ve 8 Ağustos 1942’de genç yaşta öldürülür.
Haksızlık kurbanı olan Süleyman, 1960’lı yıllarda suçsuz olarak ilan edilir ve 1964 yılında “Öç (Öc)” isimli hikaye dizisi basılır.